Türkiye’de kömür üretimi

Tarihçe

Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk kömür rezervlerinin keşfi 1731 yılına dayanır. Müslüman olmadan önce Claude Alexandre Comte de Bonneval adıyla bilinen Humbaracı Ahmet Paşa, 1731 yılında Saraybosna’da linyit yatakları bulur.1 Büyük ölçekli ve sürekli kömür üretimi ise 1835-1839 yılları arasında, Zonguldak’taki Ereğli Havzası’nda başlar. Ereğli’de taşkömürü rezervlerini ilk kimin bulduğuna dair farklı söylemler olsa da (Hacı İsmail veya Uzun Mehmet), Osmanlı İmparatorluğu’nda kömür üretiminin neden başladığına dair muazzam bir fikir birliği var. Osmanlı Donanması’nda buhar motorlarının kullanımının artmasıyla tetiklenen iç talep karşısında, İngiltere’den ithal edilen kömüre bağımlılığı azaltmak için yerli kaynak aranır.2 

Ereğli ve Zonguldak kısa sürede Balkanlar, Anadolu ve Orta Doğu’da taşkömürünün, dolayısıyla enerji üretiminin merkez üssü olur. Ereğli’deki kömür üretiminin kontrolünün kimde olacağı, müttefik kuvvetlerin Sevr Antlaşması hazırlıkları sırasında İtalya ile Fransa arasında tartışılan bir konudur.

1920 yılında kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi de bölgedeki kömür üretimine önem verdi. Bölgedeki madencilerin haklarını iyileştirmek amacıyla 1921 yılında çıkarılan “Amele Kanunu”, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk iş kanunu oldu. Bir zamanlar Ereğli’nin bir kazası olan Zonguldak, 1920’de ilçe, 1924’te il seviyesine yükseltildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla birlikte Zonguldak’taki taşkömürü rezervlerinin kullanılması önemli konulardan biri haline geldi3. İkinci Dünya Savaşı dönemi hariç, 1923’ten 1967’ye kada ,bölgede taşkömürü üretimi düzenli bir şekilde arttı.

Linyit üretimi Balıkesir’de 1899 yılında başladı. Linyitin Osmanlı topraklarında uzun süredir ısınma amacıyla kullanıldığı bildirilse de asıl yükselişini I. Dünya Savaşı sırasında yaşadı. Ereğli’deki taşkömürü üretimi savaş koşullarında artan talebi karşılamakta yetersiz kaldığı için linyit alternatif bir yakıt olarak görüldü. 1936 yılına kadar Soma, Ergene, Merzifon, Değirmisaz ve Tavşanlı önemli linyit üretim bölgeleri arasındaydı. 1936’dan sonra linyit sahaları kamulaştırılmaya başlandı ve 1940’ta linyit varlıkları Garb Linyitleri İşletme Müessesesi – GELİ adı altında birleştirildi.

Kamulaştırma, linyit varlıklarından önce, Zonguldak’taki taşkömürü varlıklarının 1937’de Etibank’a (Etibank Ereğli Kömür İşletmesi – EKİTAŞ) devredilmesiyle birlikte taşkömürü sektöründe gerçekleşti.4 1957’de Türkiye Kömür İşletmesi (TKİ) kuruldu ve hem GELİ hem de EKİTAŞ’ın varlıkları TKİ’ye devredildi.5

Türkiye’de taşkömürü üretimi 1967’de zirve yaptı ve o zamandan bu yana yavaş ama istikrarlı bir düşüş içinde. 2020 yılında üretim 990 bin tona düşerek, 1 milyon tonun da altına indi. Taşkömürü üretimi düşerken Türkiye’nin güneydoğusunda asfaltit üretimi başladı. Ülke genelinde de linyit üretiminde önemli artışlar oldu. 2022 yılında Türkiye’de satılabilir kömür üretimi 80,93 milyon tonu linyit ve asfaltit, 1,41 milyon tonu taşkömürü olmak üzere toplamda 82,34 milyon tonu buldu. Bir önceki yıla göre satılabilir kömür üretimi yaklaşık 8 milyon ton arttı. (TKİ Kömür Sektör Raporu 2022)

Linyit üretimi 1970-1998 arasında yükselişe geçti ve 2000 yılından bu yana V şeklinde iki düşüş ve toparlanma döneminden geçti. Türkiye Kömür İşletmesi’ne göre, kömür üretiminde 2011’de Afşin-Elbistan’da yaşanan heyelanların tetiklediği duraklama, 2014 ve 2015 yıllarında yaşanan maden felaketlerinden sonra yürürlüğe giren mevzuat değişiklikleri nedeniyle sektörde yeni yatırımların yetersiz seviyede kalması ve üretim maliyetlerindeki artış, 2011-2015 arasında linyit üretiminde görülen azalmanın başlıca nedenleri arasında. 2020 yılındaki düşüşün nedeninin ise koronavirüs salgını olduğu TKİ tarafından belirtilmektedir.

Maliyetleri düşürmek için getirilen mevzuat değişikliklerinin ise linyit üretiminde 2015’ten sonra bir toparlanmaya yol açtığı söyleniyor. 2015 ile 2018 arasında Türkiye’de linyit üretimi %44 oranında arttı. 2020 yılında Türkiye, Almanya’dan sonra dünyanın en büyük ikinci linyit üreticisi konumuna geldi. 2019 yılında ise türlerine bakmaksızın toplam kömür üretiminde dünyada 11. sıradaydı. Üretimdeki bu sıralamaya rağmen Türkiye’nin kömür ithalatı da ciddi rakamlara ulaştı. Türkiye, 2021 yılında ithal edilen 36 milyon ton kömürle, Asya-Pasifik bölgesi dışındaki en büyük kömür ithalatçısı Almanya’yı takip ediyordu. (IEA, Coal 2022)

Kömür rezervleri

Türkiye taşkömürü yataklarının çoğu Zonguldak havzasındadır. Havzada, Amasra, Armutçuk, Kozlu, Üzülmez ve Karadon bölgelerinde kömür çıkarılır. 2022 itibarıyla tespit edilmiş toplam jeolojik taşkömürü rezervleri 1,511 milyar tondur. Görünür rezerv kapasitesi ise 725 milyon ton civarındadır. Son rezerv kompozisyonu aşağıdaki gibidir:

Rezerv Armutçuk Kozlu Üzülmez Karadon Amasra A Amasra B TTK
Hazır 1.907.524 2.421.222 328.414 2.154.507 330.000 8.141.667
Görünür 6.719.800 62.715.504 132.559.492 127.643.082 4.897.000 395.954.757 730.489.635
Muhtemel 14.407.491 40.539.000 94.342,00 159.162,00 7.690,00 151.161.950 467.302.441
Mümkün 7.883.164 47.975.000 74.020.000 117.034.000 56.619.859 2.192.919 305.724.942
Toplam 30.917.979 153.650.726 301.249.906 406.993.589 69.536.859 549.309.626 1.511.658.685

Tablo: Türkiye’de taşkömürü rezervleri. Kaynak: TKİ, Kömür Sektörü Raporu 2021

MTA rakamlarına göre Türkiye’nin linyit rezervi 2019’da 19,32 milyar tona ulaşmıştır. BP istatistiklerinde ise Türkiye’nin kanıtlanmış işletilebilir linyit rezervi 2021’de 10,98 milyar ton olarak yer almaktadır. 2005’e kadar ülkedeki toplam linyit rezervinin 8,3 milyar ton olduğu tahmin ediliyordu. Bu rezervlerin çoğu 1976-1990 yılları arasında yapılan arama çalışmaları sonucunda tespit edilmişti. İkinci bir kömür arama dalgası 2005 yılında başladı ve yaklaşık 11 milyar ton yeni rezervin keşfedilmesiyle sonuçlandı. Sadece 2015-2019 yılları arasında linyit rezervleri %24 artışla 15,6 milyar tondan 19,32 milyar tona yükseldi.

Karapınar-Ayrancı, Eskişehir-Alpu, Afyon-Dinar, Tekirdağ-Malkara ve İstanbul-Silivri yeni linyit rezervlerinin başını çekiyor.

Mevcut sıcak noktalar

Çayırhan 2, Eskişehir-Alpu, Afşin-Elbistan, Tekirdağ-Malkara, Tekirdağ-Çerkezköy, Konya-Karapınar ve Afyonkarahisar-Dinar’daki yeni rezerv sahaları, Türkiye’de kömür kapasitesinin ve kullanımının artırılması için belirlenen sıcak noktalar.

Bu amaçla hükümet, kömür rezervlerinin, yakın çevrede kömür yakıtlı enerji santralleri kurma ve işletme yükümlülüğü ile birlikte özel sektöre devredilmesine dayanan yeni bir ihale mekanizması geliştirdi. Bu mekanizma, 15-20 yıllık enerji alım garantisi, tamamlanmış kamulaştırma, EÜAŞ tarafından yerine getirilecek ÇED ve imar izni prosedürleri, 35 yıla kadar işletme hakkı ve karbon vergisinden ve benzeri yükümlülüklerden muafiyet gibi teşvikler içeriyor.

Çayırhan-B Projesi ihalesi, 11 Temmuz 2017 tarihinde, kWh başına 6,04 ABD Doları fiyat ile sonuçlandırıldı; bu proje de daha sonra iptal edildi. Eskişehir-Alpu ihalesi altı kez ertelendi ve sonunda Haziran 2019’da tamamen iptal edildi. Tekirdağ-Çerkezköy için ÇED süreci 2019’un başında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından sonlandırıldı.

Ekonomideki yavaşlama, kömür santrallarına karşı halktan gelen itirazlar ve benzeri nedenlerden dolayı da Enerji Bakanlığı’nın yatırımcılar için hazırladığı rehberlerde de yer alan aşağıdaki ihalelerin birçoğunun geleceği belirsiz. 2022 yılında açıklanan Ulusal Enerji Planı‘nda, 2030 yılına kadar sadece 1,7 GW büyüklüğünde yerli kömürle çalışan santralın devreye gireceği belirtildi. İthal kömürle çalışan santrallar içinse sadece 2022 yılında çalışmaya başlayan 1,3 GW gücündeki Hunutlu Termik Santralı’na vurgu yapıldı, yeni bir santraldan bahsedilmedi.

Toplam rezervler (milyon ton) Planlanan kurulu güç (MW)
Eskişehir – Alpu 568 1100
Konya – Karapınar 427 1000
Afyon – Dinar 941 1000
Afşin – Elbistan C&D 949 1800
Tekirdağ – Malkara 618 1000

Tablo: Öncelikli yeni kömür sahaları Kaynak: Yatırımcılar için Türkiye Elektrik Sektörü Rehberi – 2. Sürüm, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı 

Kömür ithalatı

Türkiye, dünyanın 7. en büyük kömür ithalatçısı (TKİ, Kömür Sektör Raporu 2020). 1990’larda 10 milyon tonu bulan yıllık ithalat, 2010’dan sonra 30 milyon tonların üzerine çıkmış ve 2022 yılında taş kömürü ithalatı TÜİK verilerine göre 35,92 milyon tona, MTA verilerine göre ise 37,62 milyon tona ulaşmıştır. 2021 yılı kömür ithalatının faturası 4,6 milyar dolardır. 2022’de ise fiyatlardaki artışın da etkisiyle bu rakam 9 milyar dolara ulaşmıştır

Türkiye’de yıllara göre taşkömürü üretimi ve ithalatı (bin ton)

Yıllar Üretim İthalat
2012 2292 23679
2013 1915 28200
2014 1788 27015
2015 1434 31494
2016 1315 34880
2017 1234 36632
2018 1101 37287
2019 1206 38300
2020 1077 38723
2021 1236 36189
2022 1407 34714

 Türkiye’de Kömür Üretimi ve İthalatı, 1990 – 2020. Kaynak: Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, ETKB Ulusal Enerji Denge Tabloları.

Türkiye’nin linyit ve asfaltit arzı yerli üretim ile karşılanıyor. İthal kömür miktarındaki artışın en büyük nedeninin elektrik üretimi, bir başka deyişle ithal kömürle çalışan termik santrallar olduğu biliniyor. 2020 yılında 40,78 milyon tonu bulan kömür ithalatı 2022 yılında bir parça gerileyerek 37,62 milyon tonda (MTA verisi) kaldı. (TKİ Kömür Sektör Raporu 2021). TKİ, söz konusu raporda, kömür ithalatındaki en önemli artışın elektrik üretimine bağlı talep olduğunu vurgularken, bu eğilimin süreceğini de tahmin ediyor.

Türkiye taşkömürü arzında ithalatın payı, 1990 – 2020. Kaynak: Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Enerji Denge Tabloları

Kömür ithalatı kaynakları ve büyüklüğü 

Endonezya, Avustralya, Rusya, ABD, Güney Afrika ve Kolombiya dünyanın en büyük kömür ihracatçıları. 2019 yılında hepsinin ihracat toplamı, dünya toplamının %91’ine karşılık geliyordu. Rusya ve Kolombiya, sırasıyla %54,1 ve %29,2 payla kömür ithalatında Türkiye’nin en büyük iki tedarikçisi. Avustralya ise %8,3’lük oranla bu iki ülkenin ardından geliyor. ABD, Kanada, Güney Afrika ve Kazakistan Türkiye’nin kömür ithal ettiği diğer ülkeler. Rusya’nın Türkiye’nin kömür ithalatındaki payı Ukrayna-Rusya savaşı öncesi yüzde 38 seviyesindeydi. Savaş sonrası Rusya’dan gelen kömürün fiyatının daha uygun olması nedeniyle Türkiye’nin bu ülkeden ithalatı arttı, diğer ülkelerin payı ise azaldı.

Türkiye’nin kömür ithalatı bazı yıllarda gerilese de 2000’li yılların başlarından bu yana sürekli artıyor. İthal kömüre ödenen miktar da enerji fiyatlarına bağlı olarak değişse de 2016’dan bu yana 4 milyar doların üzerinde seyrediyor. 2022’de ise 9 milyar dolara ulaşarak rekor kırdı.

Türkiye taşkömürü ithalatı büyüklüğü ve maliyeti, 2015-2019. Kaynak: TURKSTAT Dış Ticaret Veritabanı

İstihdam

2022 Ekim ayı itibarıyla taşkömürü ve linyit üretiminde 41 bin kişi istihdam ediliyor. 2021’in kesin rakamları bize 8 bin 904’ü kamuda olmak kaydıyla toplam 38 bin 349 kişinin bu iki sektörde çalıştığını gösteriyordu. Toplam işçi sayısı 2022 yılında artışa geçmiş görünüyor ancak kamuda çalışan sayısının azalması sürüyor. 1975’te kömür sektöründe 59 bin kişi çalışıyordu. Bu sayı 1998’de 48 bine, 2020’de 36 bine gerilemişti. 2022 rakamları tahmin edildiği gibi gelirse, yedi yıl sonra taşkömürü ve linyit üretiminde çalışan sayısı yeniden 40 binin üzerine çıkacak.

Taşkömürü ve linyit sektörlerinde faaliyet gösteren işçi sayısı, 2010 – 2020. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü üzerinden SGK verileri.


1,2,3,4,5 Ediger, Volkan Ş., TKİ ve Kömürün Tarihcesi ile Türkiye Kömür Stratejileri. TKİ Kurumu Yayınları, 2015.